BOYNER MAĞAZACILIK GENEL MÜDÜRÜ SN. ASLI KARADENİZ'E YANITIMIZ
SN. ASLI KARADENİZ BOYNER MAĞAZACILIK GENEL MÜDÜRÜ
Bugün bazı basın yayın organlarına vermiş olduğunuz demeçte Boyner mağazası olarak uzmanlaşma gerektirdiği için elektronik ve gıda kategorilerine girmeyeceğiniz, ancak kırtasiye ve drugstore (reçetesiz ilaç satışı) alanında faaliyet gösterebileceğinizi belirtmişsiniz. Başlangıçta, bu açıklamanızın bir yanlış anlamadan kaynaklı ya da masum bir dil sürçmesinden ibaret olduğuna inanmak istedik. Ancak röportajınızın ilerleyen bölümlerinde bunun dil sürçmesinin değil, fırsatçı bir yaklaşımın sonucu olduğunu gördük. Zira direkt insan sağlığını etkileyen, yanlış kullanımı durumunda ölümlere neden olabilen ilaç gibi hassas bir alanın, elektronik ürünlerle kıyaslanması, hatta uzmanlık gerektirmeyen bir alan olarak algılanması, fırsatçılıktan başka bir ifadeyle açıklanamaz. Elbette herhangi bir metanın ticari bir yaklaşımla satılması ve ondan kar elde edilmesi bir fırsatlar dünyası sunabilir. Ancak ilaç söz konusu olduğunda bilmelisiniz ki herhangi bir metadan değil, insan sağlığından bahsediyoruz.
Sizin de bildiğiniz üzere; ilaç, beş yıllık zorlu bir eczacılık eğitiminin konusunu olabilecek kadar çok yönlü ve bilimsel bir kavramdır. Toplumun her kesiminden ve her yaştan kişinin ihtiyaç duyduğu, yaygın olarak kullandığı ilaçlar, (reçeteli olsun ya da olmasın) haberde geçen ifadelerin aksine, ciddi bir bilgi, deneyim ve uzmanlık gerektiren, kontrollü bir biçimde kullanılması zorunlu olan bir üründür. Öncelikle bunun anlaşılması gerekmektedir.
Öte yandan, ilaç aynı zamanda bir zehirdir. Hekim tarafından yazılmayan, eczacı tarafından verilmeyen bir ilaç insan hayatını tehlikeye sokabilir. İlaçla ilgili doz, kullanım şekli, kullanım zamanı, birlikte kullanılabilecek ya da kullanılamayacak ilaç ve besinler, kullanım sıklığı gibi faktörler kadar hastayla ilgili faktörler de çok önemlidir. İlaç pazarlama ve reklâm ürünü haline getirilerek, kontrolsüz bir biçimde ve kolayca market raflarında ya da drugstorelardan ulaşılabilecek bir ürün değildir. Ancak ve ancak ilacın uzmanı olan eczacı tarafından, hastanın yaşı, kilosu ve hatta boyu, cinsiyeti, daha önceden geçirdiği hastalıkları, kullandığı diğer ilaçlar, beslenme alışkanlıkları ve yaşam şekli de göz önünde bulundurularak verilebilir.
İlaç, dünya üzerinde, en çok çeşitle piyasada bulunmasına rağmen hakkında en az bilgi sahibi olunan ve insanlar üzerinde en fazla komplikasyon riski taşıyan ürün grubudur. Dolayısıyla, ilacın ticarileşmesinden kaynaklı ortaya çıkabilecek herhangi tatsız bir durumun sorumluluğu da ağır olacaktır. Aday üyesi bulunduğumuz Avrupa Birliğinin yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı da Mayıs 2009da aldığı kararda eczacılık hizmetlerinin ticarileşmesi, halk sağlığını koruma amacı ile çelişmektedir demektedir. Yani, halk sağlığını korumak için eczanenin sahibi eczacı olmalıdır.
Aynı karar Bir meslek sahibi olarak eczacının, eczaneyi, yalnızca ekonomik çıkar kaygısıyla değil, aynı zamanda bir uzmanlık alanı olarak işlettiği kabul edilir. Kanuna karşı veya mesleki mevzuata aykırı olan bir ihlalin, bir eczacının yalnızca yatırımını değil, aynı zamanda kendi mesleki varlığını da tehlikeye atabileceği gerçeğini göz önünde bulundurursak, eczacının para kazanmaya ilişkin şahsi çıkarı, almış olduğu eğitim, uzmanlık deneyi ve sahip olduğu sorumluluğa karşı ikinci plandadır. diyerek bunun gerekçesini açıklamaktadır.
Türk Eczacıları Birliği de, eczacılarımız da ilaç fiyat düşüşlerini destekleyerek, ilacın daha çok satılmasına neden olacak ilaçta reklam olgusuna karşı çıkarak halk sağlığını ticaretin önüne koyduğunu her zaman göstermiştir.
1000 yıllık eczacılık mesleği ve 54 yıllık meslek örgütü geleneği ticari çıkar odaklarına karşı sağlığı korumak konusunda sayısız deneyime ve kazanıma sahiptir. Biz eczacılar ilaç uzmanları olarak hasta sağlığını tehlikeye sokacak böyle bir yasaya da, ilacı sıradan bir meta olarak gören bu tip anlayışlara da karşıyız. Bizler, sizin temsil ettiğiniz anlayışın yerleşmemesi için tüm gücümüzü seferber etmeye hazır ve hastalarımızın sağlığını tüccarların eline terk etmemeye kararlı olduğumuzu ilan ediyoruz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ
Haber metni için tıklayınız